Top.Mail.Ru

ABD'deki yarasa nüfusundaki düşüşün, bebek ölümlerini artırdığı tespit edildi

18:1910.09.2024
0
90

Yeni yapılan bir çalışma, ekosistemlerin bozulmasının insan sağlığı üzerindeki dolaylı etkisini gösteren bulgulara bir yenisini ekliyor.

Yarasalar pek çok kişiye korkutucu ve uzak durulması gereken canlılar gibi görünmesine karşın, ekosistemlerin dengesini korumada önemli bir rol üstleniyor.

Tek bir yarasa her gece binlerce böcek yiyor. Bu da tarlalardaki böcek ilacı ihtiyacını büyük oranda azaltıyor.

Öte yandan ABD'deki yarasa popülasyonu yaklaşık 20 yıldır beyaz burun sendromu denen bir hastalıkla boğuşuyor.

Kuzey Amerika'ya Avrupa veya Asya'dan 2006 civarında taşındığı düşünülen Pseudogymnoascus destructans adlı mantarın yol açtığı hastalık, insanları etkilemiyor ancak yarasaları öldürebiliyor.

Bir koloniye bulaştığında grubun tamamını ortadan kaldırma gücüne sahip mantar, halihazırda ABD'nin 40 eyaleti ve Kanada'nın 9 ilinde görülüyor.

Chicago Üniversitesi'nden çevre ekonomisti Dr. Eyal Frank, şaşırtıcı bir çalışmaya imza atarak yarasa nüfusundaki azalmanın bebek ölümleriyle ilişkisini açığa çıkardı.

Perşembe günü Journal Science dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 2006-2017 döneminde yarasa popülasyonlarının azaldığı tarım bölgelerinde çiftçiler böcek ilacı kullanımını yüzde 31 oranında artırdı.

Böcek ilaçlarının hava ve suya karışıp insan sağlığını etkileyebildiği bilgisinden yola çıkan Dr. Frank, bu maddelerin kullanımının arttığı bölgelerle diğerlerindeki bebek ölüm oranlarını kıyasladı.

Dr. Frank, bulgularına ulaşmak için yarasalarda beyaz burun sendromu tespitine, çiftçilerin böcek ilacı kullanımına ve bebek ölümleri de dahil olmak üzere çeşitli sağlık göstergelerine ilişkin kasaba düzeyindeki verileri analiz etti.

Beyaz burun sendromu sonucu yarasa popülasyonun azaldığı bölgelerde, böcek ilacı kullanımındaki artıştan dolayı bebek ölümlerinin yüzde 8 arttığı kaydedildi. Dr. Frank, 2006-2017 yılları arasında 245 kasabada, 1334 bebeğin bu yüzden hayatını kaybettiğini tahmin ediyor.

Araştırmacı, ölümlerin farklı bir sebebi olmadığından emin olmak adına uyuşturucu, ebeveyn işsizliği, genetiği değiştirilmiş bitkiler ve hava durumu gibi faktörleri de hesaba kattı. Fakat bu ölümleri, yarasa nüfusundaki düşüşten başka bir şeye bağlayamadı.

Yeni çalışmasıyla ilgili Washington Post'a konuşan Dr. Frank, "Yarasalar, uzak durmayı tercih ettiğimiz ancak ekosistemlerde gerçekten etkili bir rol oynayan türlerin harika bir örneği" diyor.

Dr. Eyal Frank tarafından hazırlanan araştırmaya dair Harvard'da üreme epidemiyoloğu olan ve araştırmada yer almayan Carmen Messerlian, “Bu ufuk açıcı bir çalışma. Hatta çığır açıcı olduğunu düşünüyorum” dedi.

Çevre şartlarının doğurganlık, hamilelik ve çocuk sağlığını nasıl etkilediğini inceleyen Dr. Messerlian, "bilim insanları nedensel bağlantılara parmak basamasalar bile," çevremizdeki toksik kimyasalların sağlık üzerindeki etkilerini gösteren araştırmaların giderek arttığını söyledi.

Dr. Messerlian “Bugün nüfus düzeyinde [toksik kimyasallara] maruz kalmayı azaltmış olsaydık, [birçok] hayat kurtarırdık. Bu kadar basit" ifadelerini kullandı.

Yeni çalışma, ekosistemlerin dengesi bozulduğunda insanlar için korkunç sonuçlar doğurduğunu ortaya koyuyor.

Dr. Frank'in çalışmasında yer almayan çevre ekonomisti Yale Üniversitesi'nden Eli Fenichel, Dr. Frank'in metodolojisini ve böcek ilaçları ile bebek ölümlerindeki artışa farklı bir açıklama getirmek için gösterdiği çabadan övgüyle bahsetti.

Dr. Fenichel, “Basit istatistiksel yöntemlerden en ileri tekniklere kadar her şeyi kullanıyor ve vardığı sonuç aynı. Mantar hastalığı yarasaları öldürdü, yarasalar yeterince böcek yemeyi bıraktı, çiftçiler kârı maksimize etmek ve gıdayı bol ve ucuz tutmak için daha fazla böcek ilacı uyguladı, ekstra böcek ilacı kullanımı daha fazla bebeğin ölmesine neden oldu. Bu çok üzücü bir sonuç" ifadelerini kullandı.

Dr. Frank'in yer aldığı başka bir çalışmada Hindistan'da akbabaların ölmesinin, çürüyen hayvan leşlerinin suyu kirletmesi ve yabandaki köpeklerin artmasına yol açarak hastalık ve kuduzun yayılmasına ve en az 500 bin kişinin ölümüne neden olduğu bulunmuştu.

Uluslararası Yarasa Koruma Örgütü'nden Dr. Winifred Frick, yer almadığı çalışmanın verilerini gördüğünde "ağzının açık kaldığını" söylüyor.

New York Times'a yaptığı açıklamada hayvanların kıymetli bir "ekosistem hizmeti" sunduğunu söyleyen Dr. Frick ekliyor:

"Bu hizmetleri hafife alıyoruz çünkü genellikle bunları ölçemiyoruz."

Çalışmada yer almayan başka bilim insanları bulguların şaşırtıcı fakat güvenilir olduğunu söyleyerek bazı eksikliklere değiniyor.

British Columbia Üniversitesi'nden çevre ekonomisti Dr. Frederik Noack, bebeklerin böcek ilaçlarına nasıl maruz kaldığı ve doğum ağırlığı gibi, sağlık üzerindeki başka hangi etkilerin ortaya çıktığı gibi soruların cevaplanmadığını belirtiyor.

Bard College'dan Dr. Felicia Keesing ise doğrudan veriler elde etmek için saha çalışmaları yapılması gerektiğini söyleyerek ekliyor:

"Temel verileri görmeden, bu bağlantıları destekleyen kanıtların gücünü değerlendiremem ancak etkilere dair burada yapılan tahminler insanı hayrete düşürüyor."

Dr. Keesing bulguların herkesi koruma çalışmalarının hızlandırılması için harekete geçirmesi gerektiğini de ifade ediyor:

"Bu çalışma yarasaların yok olmasından kaynaklanan sonuçlardan sadece birkaçını içeriyor ve yarasalar kaybettiğimiz türlerden sadece biri."

Kuzey Amerika'daki üç yarasa türü, kış uykusu sırasında hayvanlara saldıran bir mantarın neden olduğu bir hastalık olan beyaz burun sendromu nedeniyle yok oldu.

Araştırmacılar ilk olarak 2000'li yılların ortalarında Kuzeydoğu'da burunlarında, kulaklarında ve kanatlarında beyaz tüyler olan hasta ve ölmekte olan yarasaları keşfetti.

Beyaz burun sendromuna sebep olan mantar, giysiler, ayakkabılar ve eşyalar üzerinde yaşayabiliyor, bilim insanları da Kuzey Amerika'ya Avrupa'dan bu şekilde geldiğini düşünüyor.

O zamandan bu yana 40 eyalette ve dokuz Kanada eyaletinde beyaz burun sendromlu yarasaların varlığı teyit edildi. Araştırmacılar yarasaların hastalıktan kurtulmasına yardımcı olacak yollar arıyorlar.

Kâr amacı gütmeyen bir grup olan Bat Conservation International'ın (Uluslararası Yarasaları Koruma Derneği) baş bilim insanı Winifred Frick, Kuzey Amerika'daki yarasa türlerinin yüzde 52'sinin, habitat kaybı, iklim değişikliği ve rüzgar türbinleriyle çarpışma gibi çeşitli nedenlerle önümüzdeki 15 yıl içinde ciddi riski altında olduğunu söyledi.

Biyologlar, bu hayvanların zararlı böcekleri yiyerek ekosistemde önemli bir yer tuttuğunu uzun zamandır biliyorlar. Ancak Dr. Frick, yarasaların halk tarafından iyi karşılanmadığını söyledi.

“[Ekosistemimize] Bu hizmetlerini hafife alıyoruz çünkü faydalarını genellikle ölçemiyoruz” dedi.

Daha önce yapılan bir tahmine göre yarasaların tarımsal değeri yılda milyarlarca dolara tekabül ediyor. Başka bir çalışma ise beyaz burun sendromunun vurduğu kasabalarda arazi kiralama oranlarının düştüğünü ortaya koydu.

Kaynak ile fotoğraf: Euronews, Independent Türkçe ve NTV

Yorumlar
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın veya kayıt olun