Son haberler

Bugatti, tasarımından performansına kadar üst düzey özelliklerle gelen Chiron modelini sonlandırmıştı. Şimdi Chiron'un yerine geçen bir başka "hız canavarı" tanıtıldı: Bugatti Tourbillon.

Yeni model bekleyenleri biraz şaşırttı diyebiliriz. Otomobil dünyasında elektrikli araçların ön plana çıktığı bir dönemde, Bugatti‘nin yeni modelinin tamamen elektrikli olacağı düşünülüyordu. Ancak Bugatti’nin, Volkswagen Group’tan ayrılarak tamamen elektrikli Rimac Nevera süper otomobilini üreten Hırvat şirketi Rimac ile birleştiği biliniyor. Bu yeni şirket, Bugatti Rimac olarak adlandırıldı. Yapılan anlaşmaya göre Rimac Grubu bu şirketin yüzde 55'ine sahipken Porsche'nin payı da yüzde 45. Dolayısıyla, Bugatti otomobiller üzerindeki kontrol şu an çoğunlukla Rimac tarafında diyebiliriz. Ancak Porsche de hala marka üzerinde ciddi bir paya sahip.

Bugatti Rimac’ın CEO’su Mate Rimac, tamamen elektrikli bir Bugatti üretme niyetinde olmadığını belirtti. Bunun yerine, benzinli motorların ruhunu koruyarak daha güçlü bir hibrit araç yaratmak istediler.

Rimac, “Mümkün olan en heyecan verici, en duygusal yanmalı motoru yapmak istedik ve bu da yüksek devirli, atmosferik bir motor” diyerek atmosferik motora geçiş sebebini anlatıyor.

Hakkında daha önce farklı şeyler duyduğumuz model, tüm iddiaların aksine bambaşka ve yepyeni bir motorla geldi. Tourbillon'un kalbinde atan yeni 8.3 litrelik ünite, turbo desteği olmadan 9.500 devir çevirebiliyor ve 1.000 beygir güç ile 900 Nm tork üretebiliyor.

İngiliz yarış otomobili mühendislik firması Cosworth ortaklığı ile üretilen bu yeni motorun ağırlığı ise sadece 251 kg.

Bu başarımın arkasında hibrit teknolojisi var. Ön aksta iki, arka aksta ise bir olmak üzere araçta toplam üç adet elektromotor bulunuyor.

Motorlar gücünü 25 kWh'lik bir bataryadan alıyor ve denkleme tam 800 beygir güç katabiliyor. Tourbillon, toplamda ürettiği 1.800 bg güç ile birlikte 0-100 km/s hızlanmasını sadece 2 saniyede tamamlayabiliyor.

Tourbillon'un yetenekleri, gaza bastığınız sürece ortaya çıkmaya devam ediyor. Çünkü gazı köklediğinizde 200 km/s hıza ulaşmanız sadece 5, 300 km/s hıza ulaşmanız ise sadece 10 saniye sürüyor. 380 km/s'lik azami hıza ulaşmak için ise Tourbillon'a sadece 25 saniye yeterli oluyor.

Tabii bu azami hız sadece "normal" modda geçerli. Devasa arka kanadı etkinleştiren özel hız anahtarı devreye girdiğinde ise otomobilin son hızı 445 km/s'e kadar yükseliyor.

Ek elektrikli motorları ve batarya paketine rağmen Tourbillon, yerini aldığı Chiron'dan daha hafif.

Şehir sokaklarında da yasal olarak sürülebilecek Tourbillon, 800 voltluk altyapısı ile de hızlı şarj desteği sunabilecek ki şimdilik şarj süreleri ile ilgili net bir açıklama yok.

Tamamen şarj edilmiş bir batarya ile araç, benzin motorunu çalıştırmadan önce tamamen elektrik gücüyle yaklaşık 60 kilometre yol kat edebilecek. Ayrıca, sürücü benzin motorunu sürekli çalıştırma seçeneğine de sahip olacak.

Tourbillon ismi, yüksek kaliteli saatlerde yerçekiminden kaynaklı hataları önlemek için saat mekaniğine dahil edilen bileşenleri temsil ediyor. Kelimenin kökenine baktığımızda ise Fransızca'da kasırga anlamına geldiğini görmekteyiz. Bir Tourbillon saatin içerisindeki sistemin nasıl çalıştığına baktığımızda neden bu ismin verildiğini anlayabiliyoruz. Süper otomobilin iç mekanındaki direksiyona gözünüz takıldığında ise Bugatti'nin neden bu ismi tercih ettiği açıkça ortaya çıkıyor.

Aracın içine adım attığınızda modern teknolojinin, retro tasarımla buluştuğu en iyi tasarımlardan birini görüyorsunuz. Direksiyon kolonuna entegre edilmiş üç büyük analog kadran, hızdan motor devrine, yakıt miktarına ve motor sıcaklığına kadar pek çok bilgiyi gösteriyor. İsviçreli saat üreticileri tarafından özel olarak tasarlanan ve üretilen bu kadranlar, direksiyon simidini çevirseniz bile sabit kalıyor.

Orta konsolda kristal tasarımıyla dikkat çeken çalıştırma düğmesinin yanı sıra gizli dijital ekranınızın açma kapama düğmesi de burada bulunuyor. İstediğinizde açabildiğiniz bu küçük dijital ekran, Apple CarPlay bağlantısına sahip.